Gizem KARADAĞ-Celal ATALAY/ANKARA, (DHA)- BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, MHP lideri Bahçeli’nin ‘İmralı ile DEM görüşmeli’ çağrısına ilişkin, “Ben düşüncelerimizi çok net söyledim. Biz çok açık ve net; terörle, teröristle olmayacağını, mücadele edilmesi gerektiğini ifade ettik. Aynı yılanlara aynı deliklerden bir kez daha ısırılmayalım diyoruz ve teröristle, terörle amansız ve kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdürelim diyoruz. Bugün terör örgütü karşımızda belediyelerde, mecliste, basında ve başka noktalarda mücadele ediyor. Biz terörle, teröristle müzakere değil, mücadele diyoruz. Mücadeleye de aralıksız devam edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği haftalık basın toplantısında konuştu. Destici, Türkiye’nin acilen gıdada, ilaçta, savunma sanayiinde ve enerjide kendine yeter duruma gelmesi gerektiğini belirterek “Tarımda yeniden bir üretim planlaması yapılmalı; hazineye ait tarım arazilerinin üretime dahil edilmesi için acil ve ivedilikle bir program uygulanmalıdır. Karlılık endişesi taşınmadan, Sağlık Bakanlığı ve seçilecek üniversitelerin iş birliğiyle, yerli ilaç ve aşı üretimi programı ivedilikle hayata geçirilmelidir. Savunma sanayiinde ve yenilenebilir enerji yatırımlarındaki büyüme desteklenerek, yerli üretimin genel tablo içindeki payı artırılmalıdır. Pandemi sürecinin ilk günlerinden itibaren, bu konularda, fikirlerimizi, eleştirilerimizi, önerilerimizi içtenlikle dinleyip değerlendirdiğini gördüğümüz iktidara ayrıca teşekkür ediyor, ancak önemli eksikliklerimiz olduğunu da açıklıkla ifade etmek istiyorum” diye konuştu.Dünya üzerinde hiçbir terör örgütünün bir dış destek olmadan yaşayamayacağını ifade eden Destici, “Kendileri de dahil olmak üzere hiç kimsenin itiraz edemeyeceği gibi PKK, silah ve para temini bir yana, ABD’nin desteği olmasa bir günlük yiyecek dahi temin edemez. Terör örgütü PKK, Türkiye’nin kaynaklarını ve uluslararası gücünü zayıflatarak, aynı zamanda Türkiye’nin dışındaki nüfuz alanlarına; Batı Trakya’ya, Balkanlar’a, Musul ve Kerkük’e, Azerbaycan’a, İran Türklüğü’ne, Doğu Türkistan’a Orta Asya’daki soydaşlarına ulaşamaması gibi önemli bir fonksiyonu da dolaylı olarak yerine getirdi. Hukuk literatüründe işlemediği hiçbir suç kalmayan, hiçbir değere sahip olmayan bir alçaklar ve satılmışlar topluluğu, Türkiye’nin 2 trilyon dolarına, on binlerce hayata, kaybedilen 40 yılımıza mal oldular. Türkiye’nin, rakipleri, düşmanları ülkeler tarafından, aleyhinde kullanılacak sayısız girişime malzeme ürettiler. Bugün tartışılan, görevden alınan belediyelerde, bu terör örgütün belirlediği örgüt mensupları yer almaktadır. Açıkça söylüyorum. Görevden alınıp yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı da teröristtir. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı da tıpkı Apo, Demirtaş gibi teröristtir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin karşısına muhatap olarak dayatılan; anlaşma masasında karşısına oturtulmaya çalışılan örgüt işte bu kanlı terör örgütüdür. Herhangi bir güçleri yok. Herhangi bir karar verme yetenekleri yok. Kurdurulan sözde siyasi partiler PKK’nın, PKK ABD’nin herhangi bir talimatına itiraz ettiği takdirde yaşayamayacağını biliyor ve bu doğrultuda hareket ediyorlar. Gerçek bu ve bu gerçeği dile getirmeye devam edeceğiz. Büyük Birlik Partisi olarak biz, devlet ve millet menfaati ambalajıyla devreye sokulan müzakere süreçlerini asla doğru bulmuyoruz, netice alınabileceğine asla inanmıyoruz. Geçmişte bunun örneklerini yaşadık. Biz teröre ve teröriste meşruiyet üretecek politikalara ve projelere dünde karşıydık bugün de karşıyız. Bu kararlı duruş, şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’ndan beri bizim kırmızı çizgimizdir. Terörle müzakere olmaz, mücadele edilir ve terör yok edilir” dedi. ‘DÜŞÜNCELERİMİZİ ÇOK AÇIK VE NET İFADE ETTİM’Destici, MHP lideri Bahçeli’nin ‘İmralı'yla DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz’ açıklamalarına ilişkin, şunları söyledi:“Ben düşüncelerimizi çok net söyledim. Biz çok açık ve net; terörle, teröristle olmayacağını, mücadele edilmesi gerektiğini ifade ettim. Bu tür süreçler geçmişte de yaşandı. Ne oldu, Türkiye ve Türk milleti adına hayırlı sonuçlar vermedi. Tam tersine 2013-2014’lü yıllara gidersek, terör örgütünü ve teröristleri şımarttı ve etki alanlarını da genişletti. Biz aynı yılanlara aynı deliklerden bir kez daha ısırılmayalım diyoruz ve teröristle, terörle amansız ve kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdürelim diyoruz. Türkiye içinde PKK kalmadı. Biz şu anda uzantıları ile uğraşıyoruz. Daha önce dağlarda, ovalarda binlerce teröristle askerimiz, polisimiz, jandarmamız kahramanca mücadele ederken bugün terörist yok. Gidiyoruz cehennem deresinde de yok, Gabar’da da yok, Ağrı’da da Şırnak’ta da Bitlis’te de Tunceli’de de yok. Bugün terör örgütü karşımızda belediyelerde, mecliste, basında ve başka noktalarda mücadele ediyor. Biz terörle, teröristle müzakere değil, mücadele diyoruz. Mücadeleye de aralıksız devam edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” (DHA)